Karadeniz’in vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan hamsinin bu yılki av durumuyla ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor. Yıllardır süregelen balıkçılık geleneği içinde hamsi, balıkçıların yüzlerini güldüren ve sofralarda en çok tercih edilen türlerin başında geliyor. Ancak bu yıl hamsi avında yaşanan ciddi sorunlar, teknelerin erken dönmesine neden oldu. Konuyla ilgili olarak hem balıkçılar hem de deniz bilimcileri açıklamalarda bulundu ve hamsi avındaki azalmanın sebepleri üzerinde duruldu.
Balıkçılar, hamsi avına çıktıkları her sezon, denizlerden elde ettikleri ürünle hem geçimlerini sağlıyor hem de taze hamsi ile tüketicinin ihtiyacını karşılıyor. Ancak bu yıl, beklenmedik zorluklarla karşı karşıya kaldılar. Ülkemizin farklı bölgelerinde balıkçılar, hamsi avında beklediği verimi elde edemedi. İlkbahar sonunda başlayan av sezonuyla birlikte okul hamsisi olarak adlandırılan genç hamsinin karaya vurması beklenirken, balıkçılar denizlerde adeta bir serin rüzgarla karşılaştı. Hamsi sürülerinin azalması özellikle Karadeniz'deki balıkçılar için alarm zillerinin çalmasına yol açtı.
Birçok teknede avlanan hamsi miktarı, geçmiş yıllara oranla oldukça düşmüştü. Nisan ayı itibarıyla, balıkçılar yalnızca birkaç kilo hamsi yakalayabildiklerini belirttiler. Hamsi avının bu yılki düşük seyri, müsilaj gibi doğal etkilerin de ötesinde, iklim değişikliği, deniz kirliliği gibi insan kaynaklı sebeplerle de açıklanabilir. Özellikle deniz sıcaklıklarının değişimi, hamsinin besin zincirinde önemli rol oynayan planktonlar üzerinde olumsuz etkiye neden olmakta, bu da birlikte hamsi nüfusunun azalmasına yol açmaktadır.
Hamsi avındaki bu düşüş, balıkçılıkla ilgili bir başka endişe alanı: artan rekabet. Çoğu balıkçı, azalan av seviyesi nedeniyle iki kere düşünmek zorunda kaldı. Hamsi fiyatları, talep artarken tırmanışa geçti. Dolayısıyla, denizden avladıkları miktarın azalmasından dolayı balıkçılar normalde aldıkları kazançta da ciddi bir düşüş yaşadı. Erken paydos eden tekneler, taze hamsinin sofralarda yer bulamaması yönünde de bir paniğe neden oldu. Bu durumda, özellikle hamsi alım satımı yapan restoranlar ve balıkçılar, hamsi tedarikinde büyük sıkıntılar yaşamaya başladı.
“Denizlerde hamsi kalmadı. Geçmiş yıllarda avladığımız ortalamaların çok altında bir rakamla karşı karşıyayız” diyen bazı balıkçılar, yaşanan sıkıntıların kalıcı olmasından korkuyor. Hamsinin azalan miktarı, balıkçıların yanı sıra, bu lezzete olan ilgiyi artıran tüketiciler için de endişe verici. Her yıl Eylül ve Ekim aylarıyla birlikte hamsi sezonunun başlamasıyla birlikte restoranlar, taze hamsi alarak menülerinde yer vermeye hazırlanıyordu. Ancak bu yıl, hamsinin bulunmaması, restoran sahiplerinin dertlerine dert kattı.
Balıkçılık sektöründe yaşanan bu olumsuz gelişmeler, sadece ekonomik etkilerle sınırlı kalmayacak gibi gözüküyor. Deniz biyologları ve çevre mühendisleri, bu durumu sadece geçici olarak görmekten ziyade, deniz ekosistemindeki dengenin bozulmasının bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Uzmanlar, “Eğer bu gidişat devam ederse, gelecek senelerde hamsiye olan talep artırdıkça, denizlerdeki bu türün varlığı tehlikeye girebilir” uyarısında bulunuyor.
Balıkçılar için bu durumu düzeltmek adına denizlerde yapılan misyon ve destekler, hamsinin varlığı üzerinde etkili olabilir. Yakın zamanda yapılacak bilimsel araştırmalarla birlikte hâlâ hamsinin mevcut durumu ve geleceği üzerine net bir tablo oluşturulması planlanıyor. Ayrıca, amatör balıkçılar ve tüketiciler, deniz ürünlerinin sürdürülebilir şekilde avlanmasını sağlayacak yöntemlere ve kaynaklara yönlendirilmelidir. Bu durum, hem hamsinin hem de diğer deniz ürünlerinin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, denizlerde hamsi avındaki bu alarm verici durum, sadece balıkçılara değil, tüm ekonomiye ve doğal deniz kaynaklarına etki edecek önemli bir mesele olarak önümüzde duruyor. Hamsi, sadece lezzeti ile değil, aynı zamanda ekonomik boyutuyla da masalarımızda yer almalıdır. Gelecek nesillere sağlıklı denizler ve sürdürülebilir hamsi yetiştiriciliği bırakmak için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi büyük bir gereklilik oluşturuyor.